ERKEKLER NE İSTER

ERKEKLER NE İSTER

Evli olan ancak eşini tam anlamıyla mutlu edemeyen bayanlara müjde.Vereceğim öğütleri uygularsanız,hem siz hemde eşiniz mutluluğu yakalayacaksınız...

Kadınlar eşlerini mutlu etmek için gerçekten çaba harcıyor mu?ABD başta olmak üzere bir çok ülkede yapılan araştırmalar sonucunda eşlerini mutlu etmek isteyen bayanlara yardımcı olacak sonuçlara ulaşıldı.İşte size tavsiyeler:

ŞİKAYET ETMEYİN: Eşinize ikide bir kayın validenizi şikayet etmeyin.Erkekler annelerine asla laf söyletmezler.Derdiniz varsa bunu güzel bir dille (ama asla suçlayıcı tarzda değil),söyleyerek üzüldüğünüzü ifade edin...

ÖRNEK VERİRKEN DİKKAT:Falancanın kocası şöyle yapıyor,böyle yapıyor diyerek;başka erkekleri eşinize örnek göstermeyin.Erkekler başkalarıyla kıyaslanmaktan hiç hoşlanmazlar...

SORUNLARI YERİNDE VE ZAMANINDA SÖYLEYİN:Kocanız eve geldiği anda;su damlatan musluklardan,yaramazlık yapan çocuklardan şikayet etmeyin.Erkekler beden olarak eve gelseler de ruhları bir saat gecikir.Yani işte başından geçenleri eve gelince düşünür,tahlil eder.Problem varsa çözer.Eşine soru sormaya başladığında  ruhu da gelmiş demektir...İşte o zaman tatlı bir dille sorunlarınızı dile getirebilirsiniz...

SÜREKLİ HEDİYE BEKLEMEYİN:Her doğum gününüzde,evlilik yıl dönümünüzde,anneler gününde,sevgililer gününde,yılbaşında eşinizden illaki hediye beklemeyin.Bazen kır çiçekleri yada kalpten söylenmiş bir iki kelimede pekala sizi mutlu edebilir.Sevginin,ilginin fiyat etiketi yoktur.

SABIRLI OLUN:Bir isteğiniz varsa defalarca söyleyip bıktırmak yerine sabırla ve onun her şeyi kabul edebileceği anda söylemeyi tercih edin.Ara sıra da olsa cazibenizi kullanın :)

EŞİNİZİ SIKMAYIN:Eşinizi iş yerinden sürekli arayıp,rahatsız etmeyin.Ama illaki aramak istiyorsanız onu özlediğinizi söyleyin,bu yüzden sesini duymak istediğinizi belirtin.Bu şekilde hem siz mutlu olursunuz,hemde eşinizi mutlu edersiniz...

FAZLA KISKANMAYIN:Eşinizi kıskanıyor ve bunu hissettiriyorsanız durum vahim.Duygularınızın hepsini dışa vurmayın.Bazı şeyleri de içinizde,gizli yaşayın,hissettirmeyin.Ona çok güvendiğinizi söyleyin ve hareketlerinizle belli edin.O güveni hissedince zaten kartlarını açık oynar.Aşk kuş gibidir,çok sıkarsan ölür,gevşek bırakırsan uçar gider...

CEPLERİNİ KARIŞTIRMAYIN:Bu da erkeklerin en hassas oldukları noktalardan biridir...Birde bunu hissederlerse işte o bahsettiğimiz güvensizlik devreye girer ve sizin için pek iyi şeyler düşünmezler...

Kısaca hanımlar eşiniz yol arkadaşınız,ruh ikiziniz,hayatınız,canınız şu an yanınızdaysa,beraber aynı sofrayı,aynı yatağı paylaşıyorsanız,hala elini tuttuğunuzda kalp atışlarınız hızlanıyorsa bu dünyanın en büyük zenginliği zaten...Daha fazlasına ihtiyacınız yok...O yuvayı da ısıtmak,heyecanlandırmak,güzelleştirmek birazda sizin elinizde...

ÇOCUKLARA DİŞ FIRÇALATMANIN YOLLARI

ÇOCUKLARA DİŞ FIRÇALATMANIN YOLLARI

Eğer çocuklarınıza diş fırçalatırken zorlanıyorsanız,uzman önerilerine göz atmanıza da yarar var:

• Dişlerinizi çocuklarınızla beraber fırçalayın.
• Çeşitli renklerde ve karakterlerde sevdiği birkaç fırça alın.
• Farklı renklerde diş macunları alın,farklı fırçalarla kombinasyonlar yapın.
• Bir diş fırçalama panosu oluşturun ve her fırçalamadan sonra pano üzerinde işaretleme yapın.
• Banyoya bir kum saati yerleştirin ve her fırçalamada kum saatini ters çevirerek zaman tutun.
• Dişlerini her fırçaladığında mutlaka aferin diyerek ödüllendirin...

KABARAN VE DÖKÜLEN SAÇLAR

KABARAN VE DÖKÜLEN SAÇLAR

Malum sonbahara girdik.Hanımlar bu aylarda saç dökülmelerinden şikayetçidir.İşte ilacınız burada:

Yarım kahve fincanı soya yağı

İki çorba kaşığı badem yağı

Bir çay kaşığı deniz tuzu ve

Bir tatlı kaşığı elma sirkesini benmari usulü ısıtın.Karışımı saç diplerine boya sürer gibi sürün ve masaj yapın.Ardından streç filmle sarıp 2 saat bekletin.Sonrada yıkayın.Bu maskenin etkili olması için haftada bir kez uygulayın.Saçlarınızın artık eskisi gibi dökülmediğini ve kabarmadığını göreceksiniz.Ayrıca maskeyi uygulayanlar bana sonuçlarını yazarlarsa çok sevinirim.

Lütfen artık vaktim yok demeyin.Çocuklarınıza,eşinize,ev işine ayırdığınız zamanın sadece onda birini kendinize ayırmanız yeterli.Unutmayın onlara verimli olabilmek için önce sizin hayata pozitif bakmanız gerekiyor.Bununda sırrı kendiniz için ayıracağınız birkaç saat...Hepimiz özel, hepimiz güzeliz hanımlar :)

PRATİK BİLGİLER-1-

KAPAKLAR SIKIŞIRSA

Son yıllarda başta şarap şişeleri olmak üzere, birçok ürün kapaklarını mantardan üretmeye başladı. Sağlık açısından daha yararlı olduğu belirtilen mantar kapaklar, bazen sıkışır ve açılamaz hale gelir. Bu durumla karşılaşmamak için mantar kapaklı şişeleri yatık şekilde saklayın.

CAM KIRIKLARINA KARŞI

Evde veya iş yerinde cam parçacıklarını temizlemek çok zordur. Ne kadar dikkat ederseniz edin , minik cam kırıntılarını temizleyemezsiniz. Böyle bir durumda, bir parça pamuğu ıslatın ve cam kırıntılarının olduğu bölgede hafifçe gezdirin. Bu işlem sayesinde tüm kırıntıların, pamuğa yapıştığını göreceksiniz.

DAR KAVANOZLARA KARŞI

Bulaşık yıkarken ağzı dar şişe ve kavanozlar bir hayli uğraştırır. Çünkü süngeri bu dar bölgede yeterince gezdiremeyiz ve istediğimiz temizliğe ulaşamayız. Çözüm için, biraz deterjan, su ve pirinç tanelerini kavanoza atıp çalkalayın. Yaptığınız bu uygulama, beklediğinizden daha iyi bir temizlik elde etmenizi sağlayacak.

ÇOCUĞUNUZUN OKULDA BAŞARILI OLMASINI İSTİYORSANIZ -2-

*Öğretmenler öğrencisinden makul olan ders araç ve gereçlerini almasını istemişlerse, bunları zamanında ve yeterince temin ediniz.

*Ders çalışırken çocuğunuzun dikkatini dağıtacak tavır ve davranışlardan sakınınız.

*Çocuğunuzun mümkün olduğu kadar sosyal olmasını sağlayın. Okul ve çevresindeki sosyal faaliyetlere katılmasına izin veriniz.

*Çocuğunuzu sık sık eleştirmeyiniz. Bunu başkalarının yanında yapmamaya özellikle dikkat ediniz.

*Beğendiğiniz takdir ettiğiniz taraflarını söyleyiniz. Onun kendisine güven duymasını sağlayınız. 

*Çocuklarınız arasında ayrım yapmayınız. Hepsine ilgi ve sevgi gösteriniz.

*Arkadaşı olmasına ve iyi arkadaş seçmesine dikkat ediniz. Bu yaş çocuklar için arkadaş çok önemlidir.

*TV izleme konusunda çocuğunuzu fazla serbest bırakmayınız. Sürekli TV izlemenin başarısını olumsuz yönde etkileyeceğini unutmayınız.

*Evde çocuğunuza rahat bir çalışma ortamı sağlayınız. Bu ortamda dikkat çekici nesneler olmamasına özen gösteriniz.

*Çocuklar önünde yapılan tartışma, kavga onları mutsuz, güvensiz ve endişeli bir hale sokar. Sorunlarınızı çocuklarınıza yansıtmamaya çalışınız.

*Çocuğunuzun okula devam durumunu takip ediniz, sınıf öğretmenleri ile irtibatlı olunuz.

*Çocuklarınıza karşı, sabırlı, anlayışlı, sevgi dolu ve soğukkanlı olunuz.

NOT : Yazının birinci bölümüne buradan ulaşabilirsiniz.

ÇOCUĞUNUZUN OKULDA BAŞARILI OLMASINI İSTİYORSANIZ -1-

*Çocuğunuzun sağlığı ile yakından ilgileniniz. Sağlık durumu çocuğun okul başarısına etki ettiği gibi bazı rahatsızlıkların bilinmemesi veya tedavi ettirilmemesi birtakım uyumsuz davranışların da sebebi olacaktır.

*Çocuğunuzu kahvaltı ettirmeden veya yemek yedirmeden kesinlikle okula göndermeyiniz. İlköğretimdeki çocuk hızlı bir büyüme ve gelişme dönemindedir. Bu konuda hassas olunuz.

*Çocuğunuzun kılık kıyafetine özen gösteriniz. Kıyafetlerinin okul kurallarına uymasına ve temizliğine dikkat ediniz.

*Öğretmenlerle sıkı bir işbirliğine giriniz. Veli toplantılarına mutlaka katılınız.

*Anne-baba olarak her konuda çocuğunuza örnek olunuz. 

*Çocuğunuzu iyi tanıyınız. Çocuklardan yapamayacağı şeyleri istemeyiniz. Onları yeteneklerinin ötesinde başarı göstermeye zorlamayınız. 

*Çocuğunuza yeteri kadar harçlık veriniz. Harçlığını mümkünse aylık veya haftalık olarak toptan veriniz. Böylelikle kendisini yönetmesini öğrenecek ve sorumluluk kazanacaktır.

*Çocuğunuzu korkutmayınız. Fazla baskılardan, bedeni cezalardan, olmayacak sınırlamalar koymaktan kaçınınız.

*Çocuğunuzu başka çocuklarla veya kardeşleri ile kıyaslamayın. Her insanın sahip olduğu nitelikler farklıdır. Onları olduğu gibi kabul ediniz.

*Çocuğunuzun belli davranışları karşısında anne-baba olarak farklı şekilde davranmayınız, aynı şekilde tepki vermeye dikkat ediniz.

*Çocuğunuza iyi not alabileceği gibi kötü not almasının da normal olduğunu ve çalışmakla durumunu düzeltebileceğini anlatınız. 

*Çocuğunuzun okul yaşantısını takip ediniz, çocuğunuzun anlattıklarını dikkatle dinleyiniz.

*Çocuğunuzun okul dışındaki arkadaşlarını da kontrol ediniz.

*Çocuğunuzun okul ve öğretmenler hakkında şikayetleri olursa, onu dinledikten sonra okul yönetimi ve öğretmenler ile görüşünüz.

BÜYÜKLERE KÜÇÜK NOTLAR

0-6 yaş grubnda soyut düşünebilme kapasitesine sahip olmayan çocuklar için zaman kavramı da soyut bir kavramdan öte birşey değildir. Zaman kavramını bizden çok farklı bir düzeyde algılayan çocuklar için en önemli bilindik zaman"şimdi"dir. Çoğu kez çocuğumuzun yarın yerine "dün geldim" gibi cümleler kurduğuna hepimiz şahit olmuşuzdur. Zaman içindeki fikirlerin ve olayların ardışık bir sırada yer alışını kavramak isteyen çocuklar, bunu için yoğun bir trafiğe ihtiyaç duyarlar. Bu sebepten çocuğunuzun zaman kavramını çok çabuk şekilde algılamasını ve anlamasını beklemek de

yanlış bir tutum olacaktır.

ÇOCUĞUNUZLA BUNLARI YAPAR MISINIZ?

-Odasına bir takvim alarak asabilirsiniz. Özellikle yaprakları koparılabilen  takvimleri tercih ederseniz, çocuğunuz her geçen günü takip edecek, aynı zamanda takvim yapraklarını koparmak ona bir eğlence gibi gelecektir.

-Haftanın günlerini, kendisinin o günlerde yaptığı ilginç olayları hatırlatarak ezberletmeye çalışabilirsiniz.

-Çocuğunuzun doğum günü, resmi ve dini bayramları takvime işaretleyebilirsiniz. Daha sonra bu günlere ne kadar süre kaldığını çocuğunuzla beraber hesaplamaya çalışın.

Çocuğunuzla beraber haftalık planlar hazırlayabilirsiniz. Bu sayede haftalık planı takip etmek hem ilgisini çekecek , hem de haftanın günlerini öğrenmesi kolaylaşacaktır.

-Çocuğunuzla birlikte her haftaya özgü haftalık takvim yaparak odasını duvarına asabilirsiniz. Beyaz kartonlardan yapacağını takvimin resimlendirilmesini ise çocuğunuza bırakınız.

BU SAYEDE ÇOCUĞUNUZ

-Haftanın günlerinin isimlerini

-Günlerin hangi ardışık düzenle birbirini takip ettiğini

-Günü ve geceyi

-Sorumluluk ve görev duygusunu öğrenir.